‘Bülent ne annesine ne de babasına benzer o yakışıklılığını kendisini meydana getiren eşsiz aşktan almıştır.’ Yazmıştı Nihal halası Bülent’in on beş yaş doğum gününde davetlilere uzattığı deftere. Kitaplara konu olmamış, filmlerde gösterilmemiş, dilden dile dolaşmamış bir efsane aşkın canlı kanıtıydı genç adam.
Bülent’in babası Murat hayatında ikinci kez binmek zorunda olduğu dolmuşta kendisine gideceği yerin ücretini şoföre vermesi için uzatan beyaz bir ele aşık olmuştu. Gümrükte bekleyen malları almak yerine beyaz eli uzaktan takip etmiş günün sonunda nerede oturduğunu öğrenmişti. Beyaz ellerin sahibi saçlar koyu kahverengi aralarında kendinden ışıldayan kızıllıklarla Murat’ı adeta sarhoş etmişti. Ertesi sabah erkenden evin önünde beklemeye başlamış ve yolunu kestiği Betül’e sevimli bir dille kendinden bahsetmişti. Betül Murat’ın şaşkınlıkla karşılayacağı kadar sakin ve sıcakkanlıydı. Sanki bunun böyle olacağını yıllardır biliyormuş gibi.
Aileler aceleyle alınan nişanlanma kararından hoşlanmadılar ama karşı koymaya kimsenin gücü yetmedi. Tanıştıklarından altı ay sonra ise sadece sevdiklerinin davet edildiği sade bir nikah töreniyle evlendiler.
Aşk tuhaf bir telaşa sürüklemişti her ikisini de birbirlerinden bir an bile ayrılmak istemiyorlardı. Eğer ayrı kalırlarsa biri diğerinin elinden uçacakmış gibi. Birlikte Murat’ın babasının şirketinde çalışmaya başladılar. Evliliklerinin ikinci ayında hamile kaldı Betül. Ailenin son erkek varisini de beklenenden on gün önce doğurdu.
Bülent’in beşinci yaş gününün sabahında Betül her zaman yaptığı gibi kocasıyla birlikte işe gitmek için çıkmadı. Küçük oğluna zaman ayırmak akşamüstü yuvadan gelecek arkadaşları için pasta yapmak istiyordu. Çok az vakit geçirebildiği Bülent’le yatak keyfi yaptıkları sırada, beş yaşından ne beklediğini sordu oğluna. Bülent büyük bir adam gibi biraz düşünceli tam cevap verecekken çalan telefon ‘kaza haberini’ verdi. Murat yanında Betül olmadan ölmüştü. Masal bitmiş Betül kaderinden Bülent ise annesinin telefon ahizesini güçlükle tutan martı misali beyaz kemikli ellerden nefret etmişti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder